1.Ligin 9.Haftasında Ankaragücü belki de sezonun en önemli maçlarından birisine çıktı. Sarı – lacivertliler, 1.Ligin flaş ekiplerinden Bandırmaspor ile Bandırma’da karşılaştılar. Dahah önce Bandırma’da maç izlemeyenler, bu deplasmanın ne kadar zor olduğunu bilemezler. Çünkü rakiple birlikte bir de zorlu doğa şartlarıyla da mücadele etmek zorundasınızdır. Bandırma’nın o ünlü rüzgarı sizin oynayacağınız oyuna set çeker. İstediğinizi yapmakta zorlanırsınız.
İşte Ankaragücü bu hafta hem çok zorlu bir rakiple mücadele etti, hem de zorlu doğa şartlarıyla.
Ama sonu güzel biten hikayeler vardır ya?
İşte sonuçta aynen böyle bir hikayeyle maçı tamamladık.
KAZANAN KADRO BOZULMAMIŞ
Teknik direktör Mustafa Dalcı’nın maçın 11’i ne baktığımızda son haftalarda sürekli kazanan kadroyu bozmadığını gördük. Ki doğrusu da buydu. Son haftaların formda kadrosuydu ve ideal bir 11’de oluşmuştu.
Benim maç için, maçtan önce bazı öngörülerim vardı. Temkinli oynamayı her zaman ön plana alan Mustafa Dalcı’nın rüzgarın yönüne göre taktik belirleyeceğini düşünüyordum.
Ankaragücü takım ilk yarı rüzgarı karşına alınca hem zorlandı, hem de maça iyi başlayamadı, Konsantrasyon sıkıntısı net belliydi. Takım taktik gereği ilk yarıyı kazasız bir geçelim havasında oynuyordu. Ki güçlü hücum silahları olan rakibi önce durdurma, sonra da golü düşünmek en mantıklı olanıydı.
Bandırmaspor çabuk ataklarla Ankaragücü kalesine gelirken gol de yendi. Bu golde Abdullah ve İshak’ın topu ceza sahasına kadar gelmesine müdehaleleri gecikti. Guido’da cezayı kesti. Yenen golden sonra uzun süre takımı toparlamadı. Bu bölümde takım halinde vasat bir futbol oynanıyordu. Konsantrasyon son derece düşüktü.
ERDEM ÖZGENÇ SAHNEDE
Ancak kaptan Erdem Özgenç “bu kadar uyuşukluk yeter !” dedi ve sazı eline aldı. Maçın 28.dakikasında kazanılan serbest vuruşta topu direkt olarak ağlarla buluşturdu ve eşitliği sağladı. Dakikalardır süren kabus bitmişti ve rahatlamıştık!
Golden sonra devre sonuna kadar sarı – lacivertlilerin mutlak hakimiyeti vardı.
34.dakikada sol kanattan Pinto’nun geliştirdiği atakta Murat Uçar kaleci ile karşıya kaldı ama kaleci Gökhan’a takıldı. Devrenin sonunda kaçan gol ise gerçekten Eren’e yakışmadı. Yine Murat Uçar’ın sağdan muhteşem getirip, Eren’e “Al da at !” dediği pozisyonda Eren bu kez bitiremedi ve devre 1-1 sona erdi.
İKİNCİ YARI DURGUN GEÇTİ !
Kaçan 2 net pozisyona rağmen umudum tamdı. Sarı – lacivertlilerin rüzgar avantajı ile birlikte artık 2.yarıda güzel futbolu oynamalarını bekliyorduk.
Güzel bir hamle de gelmiş; Abdullah – Ali Kaan değişikliği de yapılmıştı. Ancak ikinci yarının başında gelen şok penaltı takımı yine dağıttı. Neyse ki rakip penaltıyı kaçırdı. Maçın elbette kırılma anı penaltının kaçtığı pozisyondu. Ancak sarı – lacivertliler daha önce oynadıkları futbollarını izlettirmediler bize. Yine bir duran top organizasyonu ve golü beklemeye başladık. Dalcı’nın klasik değişiklikleri de bu arada teker teker yapılmaya başladı. Nadir, Owusu ve Aatıf, en sonunda da Cem oyuna girdiler. Ancak bu değişikliklerde takıma bir pozitif hava katmadı.
Fakat yukarıda belirttiğim gibi bir duran top organizasyonu ile gelen Erdem – Sinan – Yusuf klasiğiyle belki de takımı şampiyonluğa taşıyacak gollerden birisi olan gol geldi ve herkesi rahatlattı.
AKIN ALKAN SAKAT SAKAT BİTİRDİ.
Golden sonra demoralize olan ve umudunu kaybeden Bandırmaspor takımının gol atma şanı çok görülmüyordu. Ama öyle bir talihsizlik yaşandı ki; takımın önemli değerlerinden kaleci Akın Alkan sakatlandı. Hatta kenara oynayamaz işaretleri filan yapıldı. Ama neyse ki tedavinin ardından Akın sakat sakat da olsa maça devam etti ve maçı kazasız bitirmemizi sağladı.
Hakemin bitiş düdüğü ile birlikte bütün takım Akın Alkan’ın yanına giderek onu teselli ettiler.
Bandırma ligin flaş ekibi. Ankaragücü teknik direktörü Mustafa Dalcı böylesine zorlu bir deplasmanda oynaması gerektiği gibi oynayarak 3 puanla dönmesini bildi. İyi futbol yoktu, ama iyi taktik vardı. Kabul etmek gerekir ki bu maçın özelinde şans faktörü de Dalcı'nın yanındaydı. Kaçan penaltı ve Erdem’in kaleci hatasının söz konusu olduğu golü her zaman olabilecek işler değil. Ayrıca bütün Türkiye’nin ezberlediği Ankaragücü’nün korner organizayonuna, Bandırma’nın da çözüm üretememesi de rakibin zafiyetiydi.
Bu maçın özelinde eleştiri getirebileceğimiz bir konu da Mustafa Dalcı’nın oyuncu değişiklikleri tercihiydi. Dalcı elbette bazı oyuncuları kazanmak istiyor, şans veriyor. Ama bu takıma zarar veriyor. Örneğin Nadir Çiftçi tercihi böylesine kritik bir maçta yanlıştı. Statik oynayan bir Nadir, bu tür bir maçta fayda getirmez. Hatta takımı 10 kişi bırakır. Düşünsenize rakip savunmayı orta sahaya kadar getirmiş, Nadir’de topu orta sahada alıyor. Ne yapacak, tabii ki kaybedecek ve rakip yine atağa kalkacak. Oysa onun yerine santrfora; Cem Ekinci’yi, Owusu'yu, ya da Sıtkı Ferdi’yi atsa, bu oyuncular boş koşu yapar, topu çabuk bir şekilde ileri taşır ve rakip defansı oyalardı. Böylece takım rahatlardı.
Bir de aynı oyuncuların sürekli oyuna girmesi veya sürekli aynı oyuncularla değişim yapılması hiç oynamayan oyuncuların motivasyonunu sıfıra indirir. Bazı oyuncular yedek kulübesinde “Nasıl olsa biz oynamayacağız!” şeklinde oturur. Oysa uzun ve zorlu lig maratonunda her oyuncuyu hazır ve diri tutmak lazım.
Bu tür konular eminim ki teknik heyet içinde de konuşuluyordur. Ama biz uyarımızı yapalım.
Tabii yukarıda belirttiğimiz gibi Dalcı’nın akıllı ve mantıklı taktiği ile gelen müthiş değerli bir 3 puanla hafta tamamlandı. Eğer ki Ümraniyespor beklenmedik ekstra puanları bu haftaya kadar almasaydı, şu an lider durumdaydık.
Bu maç haricinde oynanan güzel futbol, ideal 11’in oluşması, takım içindeki olumlu hava, mali sorunların en aza indirgenmesi Ankaragücü için son derece olumlu gelişmeler.
Bu takım bu hava ve bu şartlarla hedefe varır.
Ama tedbirli gitmek ve ayakları yere sağlam basmak gerekli.
Maçtan sonra konuştuğumuz başkan Faruk Koca’da bunun farkında.
Bandırma her gittiğimde daha da güzelleşiyor. Hem 3 puan, hem de 2 günlük bile olsa deniz havası almak bana iyi geldi.
Hedef artık Süper Lig!
Harika tespitler. Bravo Orhan abi.
Can
18-10-2021 16:58