SPORANKİ CANLI YAYININDA BEŞİKTAŞ - ANKARAGÜCÜ MAÇI DEĞERLENDİRİLDİ.
İŞTE O YAYINIMIZIN LİNKİ https://www.youtube.com/watch?v=NiC_qCI933M&t=480s
Beşiktaş – Ankaragücü kupa yarı finali için İstanbul’a gittim döndüm. Umutlu gittim, ama kahrolarak döndüm.
Avucumuzun içine kadar gelen finali bir kez daha rakibe kaptırdık ve umutları başka bahara bıraktık.
Öncelikle maçtan çok, maçta edilen küfürlerle başlamak istiyorum.
Rezil bir durumdu!
İnsanlığımdan utandım.
Bu kadar ağır küfürleri, dünyanın hiç bir yerinde duyamazsınz.
Bu kadar rezil bir tribün ortamı daha önce hiç bir yerde görmemiştim.
Maç başlamadan başladılar. “Tık Tık Tık” çekmeye,
Sonra Emre Belözoğlu’na ve sonra da Atakan Çankaya’ya yöneldiler. Araya da Gecekonu'yu sıkıştırdılar.
Bakın Ankara’da da Beşiktaş’a hakaret ediliyor. Ama asla bu şekilde ağır küfürler olmuyor.
Beşiktaş’a ve taraftar grubuna gönderme yapılıyor.
Ama İstanbul’da farklı bir şey gördük ve duyduk.
Ne ana kaldı, ne bacı.
Emre Belözoğlu’na ağır hakaretler vardı. Bir rezil beste var, onu daha önce Fenerbahçeliler’de söylemişti. Böyle rezalet bir beste olamaz. Hiç mi utanmadınız bu besteyi söylerken.
Atakan Çankaya’yı tanırım. Dünyanın en gönlü güzel insanlarından biridir. Asla ama asla bu kadar hakareti hak edecek bir şey yapmadı. Yapmazda. Sahada hırslı olması, savaşması, savaşırken biraz agresifleşmesi bu kadar hakareti hak ediyor anlamını çıkarmaz.
Maç başlamadan Atakan’a küfür, maç içinde Atakan’a küfür, maç bitiyor Atakan’a küfür. Bu nasıl bir berbat bir ortamdır. Bir insanın anasına 40 bin kişi aynı anda saatlerce küfür edebilir mi?
Masum bir anaya bu kadar küfür eden insan, evine dönünce anasının yüzüne nasıl bakar?
Gerçekten inanamıyorum ve en az mağlubiyet kadar bu duruma üzülüyorum.
Seversiniz sevmezsiniz. Hatalar yaptığı için kızarsınız. Eleştirirsiniz. Bunlar ayrı konudur. Ama Atakan Çankaya bundan sonra benim gözümde büyük bir Ankaragüçlüdür. Aidiyetiyle futbol hayatı bitene kadar sarı – lacivertli formayı giysin. Hatta oynadığı maçlarda kaptanlık bandını da taksın. Çıkıp 40 bin kişinin önünde aslanlar gibi savaştı. Bir adım geri atmadı.
Maça değişik bir 11’le başladı Emre Belöoğlu. Bu kadar zor ve riski yüksek bir maçta ne yapacağı belli olmayan Ertaç’a kaleyi vermek ilginç bir tercih olmuştu.
Mert, Bajiç ve Flips’le başlaması da bana göre uygun değildi. İkinci yarının hemen başında Mert/Atakan, Bajiç/Ali Sowe değişimleri olumlu katkı verdi. Aslında oyunu o dakikaya kadar tutumuşken, 60’larda Pedinho ve Cephas’ı da oyuna atabilseydi, işin rengi değişebilirdi. “Cephas ne iş?” diyebilirsiniz. Hak veririm Ama dünkü maçın ikinci yarısı adeta Cephas’ı çağırıyordu. Beşiktaş gol atmak için o kadar öne çıkıyordu ki, geride derin boşluklar bırakıyordu. İşte bir Tasos/Cephas değişikliği seyri değiştirebilirdi. Boş alanda Cephas’a engel olabilecek 1 tane Beşiktaşlı oyuncu yoktu sahada. Sağda Bassagog, solda Cephas ve ortada Ali Sowe gibi 3 atletik adam Beşiktaş’ı korkudan ileri çıkarmazdı. Maç Ankaragücü’ne çok güzel dönmüştü. Döndüğünü Tasos ve Bassagog’un yakaladıkları pozisyonlarda gördük zaten.
Ama o bireysel hatalar yokmu? Tüm hayallerimiz yıktı!
Bırakın geçmişi. Daha Alanyaspor maçında Bassagog herkesi geçip, boş kale yerine topu rakibin kafasına nişanlıyor, Mujakiç geri pasta Bahadır’a dönüyor, Bahadır topu taça atıyor, taç kullanılıyor, Mujakiç adamı kaçırıyor, Ali Kaan dengesiz bir şekilde rakibe giriyor ve penaltının ardında gol geliyor!
Bu beraberlikle ligde sıkıntlı bir döneme giriyorsunuz.
Beşiktaş maçında Radakoviç önü boş ileri oynamıyor, topu Ertaç’a atıyor, Ertaç baskı altındaki Tolga’ya topu atıyor, Tolga, Muçi’ye kaptırıyor, Muçi’nin üzerine gelen şutunu Ertaç kurtaramıyor.
Ve kupa macerası bitiyor.
İşte ardı ardında 2 önemli maçta yaşananlar bunlar.
Bunu daha öncede yazmıştım. Bireysel hataları çözmeden başarı gelmiyor. Tamam bu şimdi çözülecek bir şey değil. Ama yeni sezondan itibaren artık, buna yönelik transferler yapılmalı.
Ve transfere de Morutan'dan başlanmalı. Ciddi bir sakatlık geçirmiş oyuncuyu kimse istemez. Galatasaray'dan Morutan alınıp, kadroya dahil edilmelidir. Ocak oyına kadar yatsın. Yaşı genç. Daha Morutan'dan çok verim alınabilir.
Ancak ben bu bireysel hatalarda Emre Belözoğlu tedirginliğinden de kaynaklandığına inanıyorum. Örneğin maçta Belözoğlu’nun oyun içinde futbolculara çok müdehale de bulunduğunu gördük. Artık öyle bir durum oluştu ki, oyuncu atacağı pasta bile kenardan komut alacak gibi. Özellikle defans oyuncularında bu tedirginlik çok belli. Oyuncuyu biraz serbest bıramak lazım diye düşünüyorum.
Uzatmayalım son 2 konu yazarak bu tatsız yazıyı bitirelim.
Bu ceza sahası içinde al – ver yapan takımlar bedava gol yemeye mahkumdurlar. Ankaragücü ve Emre Belözoğlu bundan ders almıyor maalesef.
Tek tesellimiz ise İstanbul’da ezilmeden mücadele eden takımın oyunu oldu. İyi oynandığını düşünüyorum. Ya da takım nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynadı İstanbul’da. Ancak bireysel hatalar ve kalite eksikliği finali rakibe verdi.
Ve kabul edelim ki aslında final ilk maçta kaybedilmişti.
ORHAN SAL
NOT: Twitter’daki Ankaragücü hesabındaki paylaşımların altında yazanları kulüpte okuyan kimse yok mu acaba? Bu mesajlar neden silinmiyor, bu paylaşımları yapanlar neden engellenmiyor?