ANKARAGÜCÜ - ALTINORDU MAÇININ SPORANKİ CANLI YAYIN LİNKİ...
https://www.youtube.com/watch?v=BfwYqLHIZU8
Ankaragücü’nün yaşadığı hakem skandalları katlamalı olarak devam ediyor. Gerçekten akıl alır gibi değil. Bu kadar çok hakem hatasının aynı şeklide sürekli Ankaragücü alehine yapılması asla tesadüf olamaz. Zaten değil. Her hafta yazıyoruz, söylüyoruz. Daha Adanaspor maçından sonra Ankaragücü yönetimi açıklama yaptı ve serzenişte bulundu. Anlaşılan hakemler demiş ki; “Bu kadar yetmez, bunun devamı da olmalı !” Ve oldu da. Bu sefer de Yasin Kol, Ankaragücü’nü bitirdi.
3 büyük hatası
1-İlk yarıda Yusuf Abdioğlu’na yapılan penaltıyı vermemesi.
2-İkinci yarıda Şahverdi Çetin’e yapılan penaltı ve devamında verilmesi gereken kırmızı kart. Bu pozisyonun devamında Zahid’i de kaybettik.
3-Geraldo’nun gole giderken düşürülmesi esnasında oyunu durdurması ve pozisyonu kesmesi. Ki bir hakem eğer devam eden pozisyonda, kırmızı kart göstermek için maçı durdurup (bir nevi Ankaragücü’ne şirin görünmek için) akan pozisyonu bitiriyorsa, bu hakemin hakemliği sorgulanır. Hakem de en az futbolcu kadar oyunu bilmesi lazımdır. Ve futbola katkı vermesi gerekmektedir.
Tabii Ankaragücü yönetimi, maçın ardından bir önceki açıklamadan dozajı biraz daha sert bir şekilde gerekli açıklamayı yaptı.
Ancak belli ki bu açıklamalar işe yaramıyor. Yarasa daha sert tarzda takım doğranmazdı.
O zaman ne yapmalı gidip masayı devirmeli! Bunu yapacak güç ve çevre başkan Faruk Koca’da var. Ama neden halen bekleniyor anlamıyorum.
Esas üzüldüğüm nokta şu ki; Ankaragücü’nün tüm engellemelere rağmen şampiyonluğa açık farkla koştuğu bir sezonda biz güzellikler konuşacağımıza, şampiyonluk coşkusu yaşayacağımıza bunları konuşmak ve yazmak zorunda bırakılıyoruz.
Zaten bütün kompleksli, kibirli ve egolu hakemlerde Ankaragücü'nün maçlarına gönderiliyor.
Bu hakemleri gördükten sonra; geçmişte bizde hep acı izler bırakan Ahmet Akçay'ları, Hasan Ceylan'ları, Sadık Deda'ları bile arar olduk!
Tek kelimeyle yazık !
Maça dönersek Ankaragücü takımının, sezon boyunca santrfor yokluğunu en fazla hissettiği maç bu maç oldu desek, doğru bir saptama yapmış oluruz diye düşünüyorum.
Çünkü özellikle ilk yarı da sağdan / soldan o kadar kenar topu geldi ki; ama bu topları maça santrfor bölgesinde başlayan, ama “ben santrfor değilim !” diye adeta bağıran Cem Ekinci değerlendiremedi. Maalesef Cem bu pozisyonun oyuncusu değil. Zaten kornerlerde ceza sahası içinde değil de, topu ve rakibi karşılayacak bir pozisyona çekilmesi benim yazdığımı doğrular nitelikte bir eylem. İşte burada, bu kadar kenarlardan orta yapacaksak, hiç formda olmasa bile her şeye rağmen acaba pivot santrfor olan Eren Derdiyok ile maça başlasaydık, daha iyi olmaz mıydı?
Artık çok geç!
Geçmiş olsun!
Ve Erdem’sizlik ne kadar takımı etkiledi bire bir yaşayarak gördünüz.
Şahverdi’den tutun, Geraldo’ya kadar herkes orta yaptı. Ama ortalar bir türlü istenen yerlere ulaşamadı.
Ankaragücü’nün maç boyunca yaptığı orta sayısı 54 (Elli dört). Ama ortalardan atılan gol yok.
İşte Erdem Özgenç faktörü burada devreye giriyor.
Her şeye rağmen eğer ki; Eren Derdiyok kaçırdığı penaltıyı gol yapsaydı, bu kadar skandala rağmen yine Ankaragücü o maçtan puan çıkarırdı. Hatta kazanabilirdi bile. Ama bana göre şu aşamada penaltı atacak oyuncu Eren Derdiyok olmamalıydı. Tamam Eren büyük tecrübe, takımında penaltıcılarından birisi. Ancak hazır olmayan bir oyuncu.
O dakikada tabanca gibi Murat Uçar, o penaltıyı rahatlıkla kullanabilirdi. Yazık oldu!
Mustafa Hoca’nın maçın iyilerinden olan Aatıf’ı çıkarması da kafama yatmadı. 64.dakikada radikal bir dönüşüm yapıldı ve 4 oyuncu değiştirildi. Burada eğer sakatlığı yoksa Sinan Osmanoğlu santrfora gönderilip üçlü bir savunma hattına dönülebilirdi. Çünkü rakip gelemiyordu ve artık her türlü riskin alınabileceği bir pozisyona girilmişti.
1.golde Akın Alkan’ın net bir hatası var. Zaten çok erken yenen golün ardından, taraftar tepkisi de alınca bütün konsantrasyonu bozuldu. İkinci gol Yusuf gibi bir tecrübeye yakışmadı. Eminim ki bugün Yusuf’ta “Ben nasıl böyle bir hata yaptım!” diye kendini dövüyordur.
Maç içinde bazı oyuncuların taraftar tepkisi alması da olmadı. Ama öyle, ama böyle Ankaragüçlü futbolcular, hem kumpaslarla, hem de rakiplerle aslanlar gibi mücadele ettiler ve takımı bu seviyeye getirdiler. Hafta içi, mesai saati içinde, Ramazan günü stada gelen vefakar Ankaragücü taraftarın bir kısmı hatalar yapsalar bile; bazı oyunculara değil, her oyuncuya sahip çıksaydı daha iyi olurdu.
Yazıyı maçın hemen ardından attığım twette yazdıklarımla noktalayayım. Bu saatten sonra Ankaragücü yönetimi gidecek hakkını arayacak, futbolcu işini yapacak, Taraftar da tıpkı geçmişte Yasin'e yapıldığı gibi, oyunculara destek verecek. Ama öyle ama böyle bu takım şampiyon olacak. Karalar bağlamak yerine, bu savaşta takıma destek vermek lazım…
ORHAN SAL
Organize suç örgütlerinin üzerine gidildiği bu dönemde ,tüm organize suç örgütlerinin de üzerine gidilmeli diyorum. Orhan bey kalemine sağlık.Anlayan anladı.
coşkun
21-04-2022 13:29