Çok üzgünüm. Kendimi torlayıp birkaç şey yazmak gereği hissettim.
ÜZGÜNÜM!
Üzgünüm; Elimize aldığımız finali, avucumuzun içinde her 2 maçta da kaçırdık. Ticarette bir şey vardır. Bir malı satarken değil, esasında alırken kazanırsınız. Alışta ne kadar karlı aldıysanız, satarken kazancınız katlanır. Bizim yarı final maceramız da bu hesap. Eğer İstanbul’daki ilk maçta 10 kişi kalmış Başakşehir’den istediğimizi alabilseydik, ikinci maçta işler daha kolay olurdu. Ama ilk maçta alamadık. Ve maalesef 2.maçta da uzatmalarda yıkıldık. Üzgünüm!
KIZGINIM!
Kızgınım; Nijat Mujakiç büyük bir amatörlük yaptı. Bugün Nihat Mujakiç’in de en az bizim kadar yıkıldığını biliyorum. Ama bu finali geri getirmiyor. Maç boyunca canını dişine takıp mücadele etti. Ama böyle bir maçta açık kollayan bir hakem olduğunu hesap etmeliydi. Gördünüz işte. Hakem en ufak bir boşlukta nasıl kolayca attı Mujakiç’i. Mujakiç’in bunu düşünerek hareket etmesi lazımdı. Hakemlerin Ankaragücü’ne tavrını sezon başından bu yana görüyordu. Profosyonelce davranmalıydı. Bir taç için bu kadar itiraz etmemeliydi, hakemi alkışlamamalıydı. O hakemi alkışlayarak yanlış yaptı. Ama taraftarımız da onu dışlayarak başka bir yanlışa imza atmamalı. Çünkü bu ligi, bu oyuncularla tamamlayacağız. Ve Mujakiç takımda sevilen oyunculardan.
GURURLUYUM!
Guruluyum; Ankaragücü takımı buralara kadro kalitesi rakiplerine göre çok düşük olmasına rağmen geldi. Takım mücadele etti, savaştı. Beşiktaş’la, Trabzonspor’la, Başakşehir’le kora kora, hatta üstün oynadı. Ama maalesef sonunu getiremedi. Bugün, bu camia Ankaragücü gerçeğini tüm ülke futboluna bir kez daha gösterdi. Kadro kalitesi sınırlı bir takımla finalin eşiğine kadar gelindi. Camianın büyüklüğünü, taraftarın coşkusunu, gerektiği zaman maça nasıl tesir edebildiğini, arma aşkını tüm ülke futboluna, bu maçta gösterdiğimiz için gururluyum.
VAZGEÇMEK YOK!
Vazgeçmek yok; ve artık geri dönüp ağlamanın bize hiçbir katkısı olmayacak. Aksine camiayı daha da yıkacak. O yüzden şartlar ne olursa olsun, ne kadar üzgün, bitkin ve kızgın olsak da vazgeçmemeliyiz. Bugün kupa kaybedildi, yarın lig de kaybedilmemeli. Önümüzde çok ama çok önemli bir Galatasaray maçı var.
Galatasaray belki de bizim stadımızda şampiyonluk kutlayacak. Haklarıdır, sevinebilirler. Ama tribünleri yine bizim taraftarımız doldurmalı. Buna dikkat etmek lazım.
Takımın maça motive olması için zaten Tolunay Kafkas gerekeni yapacaktır. Kendisi maç sonu bunun bilincinde olduğunu gösterdi.
Bugün güne korkunç derecede yıkılmış başladık.
Üzgünüz, kırgınız…
Ama Ankaragüçlü olduğumuz için gururluyuz. İyisiyle, kötüsüyle bize bu duyguları bu takım yaşattı.
Bu heyecanı başka hiçbir şeyde yaşayamazdık.
Dünü unutup, bugüne bakalım.
Bu camia var oldukça daha çok böyle maçlar görebiliriz.
Lig bitince herkes eteğindeki taşları döker.
Önce lige tutunalım…
ORHAN SAL
Hakem suçlu,futbolcu suçlu,seyirci suçlu ,federasyon suçlu. Bu kadar vasat futbolcu alan yönetimin hiç mi suçu yok. Gökhan töre,beridze hasan ali vs vs.niye alınmış ,ne işe yaramış ? Şişirilmiş bir kadro bal vermeyen bir sürü arı. Beridze ile 60 70 dk. 10 kişı oynayan bir takım. Yüregini ortaya koyan kitsiu,malkuin gibi topcular lazım.
Atilla
27-05-2023 11:20