Ankaragücü'nün Trabzonspor'a kaybettiği maçta bir pozisyon vardı ki, maçın seyrini büyük oranda değiştirdi.
Karşılaşmanın 7.dakikasında Geraldo'ya Trabzonspor sahasında yapılan hareketi hakem Zorbay Küçük faul olarak değerlendirmedi.
Pozisyonun devamında Trabzonspor golü buldu. Bu pozisyonun VAR'daki Alper Ulusoy'un uyarısı ile faul olarak değerlendirileceği ve golün geçersiz sayılacağı düşünülüyordu. Ancak VAR’dan herhangi bir uyarı gelmeyince gol geçerli oldu.
Bu pozisyonla ilgili en keskin yorumu Erman Toroğlu A Spor'da yaptı. Erman Toroğlu: "Trabzonspor’un attığı ilk golün öncesindeki pozisyon yüzde yüz faul. Ayıp yahu ayıp! Bu pozisyon yarınki Fenerbahçe-Beşiktaş maçında verilmesin hakemi taksim meydanında idam ederler." ifadelerini kullandı. Bu pozisyona TRT yorumcuları Ali Gültiken, Tümer Metin ve Ayhan Akman'ın "Faul yok!" diyerek geçiştirerek ne kadar "yanlı!" yorumcu oldukları bir kez daha görüldü.
Oysa aynı üçlü Ankaragücü’nün kazandığı penaltıda çok daha yumuşak bir faul olmasına rağmen pozisyonun net penaltı olduğunu söylediler.
Peki buna şaşırdık mı?
Tabii ki şaşırmadık!
Çünkü ülke futbolunda bu tür yorumlar renklere veya güçlü olana göre yapılıyor.
Peki Ankaragücü’nün Trabzonspor mağlubiyetini direkt olarak bu pozisyona mı bağlayacağız?
Asla!
Kesinlikle!
Ankaragücü, Trabzon’da 70’den sonraki bölümü bir tarafa bırakırsak iyi oynamadı. Oynarmış gibi yaptı.
Bana göre Kitsiou’nun olmaması direkt takımı etkileyen bir faktör. Kitsiou, hem futboluyla, hem de takımı ateşlemesiyle çok önemli bir faktör. Buna son 3 hafta daki müthiş performansına baktığımızda Alper’in yokluğunu da ilave edebiliriz.
Tabii burada Hikmet Hoca’nın Alper’in yokluğunda Paintsil’i değilde, daha defansif özelliği olan bir oyuncuyu tercih etseydi bana göre daha iyi olurdu. Orta alanı kalabalık tutup, önce maçı tutmak sonra hamlelerle maçı koparmak daha mantıklı gibiydi.
Bu maça damga vuran direkt olay ise takım halinde yapılan bireysel hatalardı. Yenen gollerin bir kısmı takım halinde yapılan hatalar, bir kısmı da bireysel hatalardan geldi. Örneğin 1.golde topun bütün sahayı geçmesine rağmen Ankaragücü oyuncularından hiç müdehale görmemesi anlaşılır gibi değil.
Eğer bir maçta bu kadar hayati hata yaparsan rakip kim olursa olsun kaybedersin.
Ankaragücü zorlu Trabzonspor deplasmanından puansız döndü.
Başka değişle 3 haftalık Galatasaray, Karagümrük ve Göztepe serilerinden 9 puan çıkaran sarı – lacivertlileri Trabzonspor durdurdu.
Maç öncesi arkadaşlarıma söylediğim şeyler şunlardı: Erken gol yemeyelim, bireysel hatalar yapmayalım ve kırmızı kart görmeyelim…
Maalesef erken gol yedik…
Maalesef çok bireysel hatalar yaptık…
Bu ikisini yapınca üçüncüye gerek kalmadı haliyle.
Karadeniz’de gemilerimiz battı.
Aslında 70’den sonra oynanan futbolu maçın başında biraz oynayabilseydik bir şeyler olurdu, alanları biraz kapatabilseydik en azından bir beraberlikle bile dönebilirdik.
Kısaca Trabzon’da ortaya çıkan sonucun ana fikri erken yenen gol ve devamında bireysel ve takım halinde yapılan hatalardı.
Bu maça üzülmemek elde değil. Ancak hemen unutup önümüze bakmalıyız.
Bu saatten sonra Ankaragücü’nün maç yapacağı takımlar direkt rakipleri.
Bu lig de bu oyuncularla bitecek!
Bu maçı bir kenara bırakıp, Milli aradan sonraki Antalyaspor maçına kanalize olmak gerekir.
Rotayı hemen Antalya’ya kırmalı!
TRABZON’UN BİLE FAZLA UMUDU YOKTU
Maçtan öncesi Trabzon basınından arkadaşlar aradı ve karşılaşmanın değerlendirmesini yapmak için yayına bağlanmam istendi. Bende yayınlarına katıldım. Güzel bir söyleşi yaptık. Ben yayından ayrıldıktan sonra yayını izlemeye devam ettim. Hem yorumcu kardeşlerimiz, hem de yayına yorum yapan bordo – mavili taraftarlar takımlarından o kadar umutsuzdular ki inanamadım! Ankaragücü’nün 3’de 3’le Trabzon’a gitmesi Trabzon’da biraz tedirginlik yaratmıştı. Ama istenen sonuç gelmedi.
ORHAN SAL
Yorum Yazın