SPORANKİ CANLI YAYININDA iSTANBULSPOR - ANKARAGÜCÜ MAÇI DEĞERLENDİRİLDİ..
https://www.youtube.com/watch?v=qr-0YCW7bBo&t=1237s
Başlıkta sorduğum soruya cevap vereyim: Kahrolurduk!
Artı haftamız zehir olurdu...
Bu kadar rahat kazanabileceğimiz bir maçı kazanamsaydık sinir krizleri geçirirdik!
Ama zorda olsa Ankaragücü, İstanbul deplasmanında İstanbulspor’u 2-1 devirmeyi başardı.
Bir nevi geçen sezon ki hesabı da kesti!
Peki bu yazıda galibiyetin tadını çıkarmak mı lazım, yoksa yapılan hataları, beceriksizlikleri dile getirmek mi lazım?
İkisini de dile getirelim.
Normal şartlarda kaçanların yarısı bile gol olsa 4-0 bitecek bir maçtı. Ama kaçtıkça kaçtı ve neredeyse sonuç hüsran olacaktı!
Takımda büyük bir beceri sorunu var. Bunu da asla Ömer Erdoğan çözemez. Çünkü kalite direkt oyuncuyu bağlayan bir şeydir. Bunun için Pep Guardiola bile şuna benzer bir şey demiş: “Ben takımı ceza sahasına kadar getiririm. Ama ondan sonrasında bir şey yapamam!”
İşte burada kalite, beceri ve bitiricilik devreye giriyor.
Ankaragücü takımında da büyük bir bitiricilik sorunu gözleniyor. Ali Sowe’un 60 metre diri bir şekilde topu götürüp abuk subuk bir vuruş yapması bunun en önemli örneği.
Bir de bireysel hatalar ve top kayıpları. Tolga’nın baskı gördüğünde top kayıpları oluyor. İkinci yarı oyuna giren Pepe tam bir hayal kırıklığı top kayıpları büyük bir belaya sebep olacaktı. Ve tabii ki Oğuz Ceylan. Çok kolay çalım yiyor. Poziyon hataları ve çevre kontrolü sorunları var. Yenen gol çok ultra bir hata! O topa öyle vurup, rakibe asist yapmak kabul edilebilecek bir şey değil!
Takımın genel anlamda ortaları yine yeterli kalitede değil. Şutlar ise yine zayıf.
Bunun dışında kale sorunu çözüldü. Savunma tandemi oturdu. Çok kolay geçilen orta saha artık daha iyi kapanıyor. Orta saha daha üretken. Pozisyona giriliyor.
Radakoviç/Mujakiç ikilisi çok şükür ki tuttu. Sezonun başında çok korktuğumuz bu bölge nihayet oturdu. Özellikle Mujakiç’e aman nazar değmesin. Son haftalarda müthiş oynuyor. Açıkları kapatıyor, çok diri, ikili mücadelelerde üstün. 1 hata dışında pas bağlantısı da iyi. Lider stoper dediğimiz tarza büründü. Radakoviç yavaş yavaş oturmaya başladı. Mujakiç’le uyumu iyi. Hava sıkıntısını çözdü.
Taylan ve Tolga’dan çok kritik paslar gördük. Yalnız Tolga’da Milli maçtan sonra biraz düşüş gözleniyor. Beridze’de tıpkı Tolga gibi düşüşe geçen bir oyuncu oldu. Petrinho’nun son dönemde oyununu da hiç beğenmiyorum. Çok kolaycılığa kaçıyor. Oysa Gil Vicente’deki oyuncu asla bu değildi. Yasin Güreler elinden gelen katkıyı vermeye iyi niyetiyle devam ediyor. Ama kabul etmek gerekir ki, bu maçta diğer maçlara göre yetersizdi.
Emre Kılınç her geçen hafta üzerine koyuyor. İstanbul’da da golünü attı. Ancak fizik kondisyon anlamında daha güçlenmesi gerekli. Bunun farkındadır eminim. Çabuk yoruluyor.
Ve sonradan girenler… Tasos istekliydi. Eminim ki oynadıkça katkı verecek. Tabii Jese Rodriguez. Müthiş bir asist yaptı. Ali Sowe’a resmen “Al da at!” dedi. O da bu ikramı geri çevirmedi. Ama onu bile ite kaka kaleye gönderdi. Ali Sowe attığı galibiyet golüne rağmen bizi mutlu edemedi.
Jese Rodriguez galiba Fenerbahçe maçını bekliyor…
Sanki o maçta patlayacakmış ve “daha ben ölmedim, buradayım!” mesajını verecekmiş gibi bir izlenim var.
Tabii maçın hakemi Yasin Kol’a değinmeden olmaz.
Bu defa gücü yetmedi Yasin Kol’un.
Her Ankaragücü maçında zarar veriyordu.
Bu maçta da verdi. Ethemi’nin Roca’nın, Muammer’in kırmızı kart görmesi gereken bir maçtı.
Ankaragücü’nün yediği golde 1 değil, 2 faul birden vardı.
Hem Tolga’ya, hem de Pedrinho’ya faul yapıldı.
Uyudu…
Uyudular…
Ama bu kez başaramadılar…
Ankaragücü hem hakemi, hem de İstanbulspor’u yendi.
ORHAN SAL
Ali sowe bu takımın golcüsü değil takımı frenliyor anca yedek golcü olur onu yedeğe çekip diğer oyuncuları ilk 11de başlatılmalı
Angaralı
10-10-2022 10:44