İlk buluşmada Ankaragücü’nün geride kalan sezonuna kısa bir dokunuş yaparak hazırlık dönemi ve TSYD kupa maçını ele aldığımız bir değerlendirme olacak.
Henüz Geçmeyen Travma
Geçtiğimiz sezonda yaşananlardan sonra uzun bir süre maalesef kendimize gelemedik. Hedefe oynamaz ama ligden de düşmez dediğimiz takımın hala anlayamadığımız şekilde ligden düşmesi bizlerde büyük bir travma bıraktı. Bunun yönetimsel olarak birçok ana sebebi olsa da Emre Belözoğlu’nun son virajda yaptığı hatalar Ankaragücü tarihinde büyük bir yer edindi.
Sonuç olarak Ankaragücü, bütün paydaşların hatasıyla kendini bir anda alt ligde bulmuş oldu.
Kongre Süreci
Bu başarısız sezondan sonra birçok kesimden yönetim istifa sesleri yükselirken, bir an önce kongre tarihinin belirlenmesi yönünde baskılar meydana gelmişti. Nitekim tarih belirlenmiş, Ankaragücü tarihte hiç olmayan şekilde üç adayla kongreye doğru yola çıkmıştı. Bu arada mevcut yönetim, takımın başına Kemal Özdeş’i getirmiş ve Emre Yıldız ile beraber transfer çalışmalarına başlamıştı.
Haziran sonu yapılan kongrede İsmail Mert Fırat, Murat Ağcabağ ve Gazi Ercüment Tekin'in yarıştığı genel kurul, mevcut yönetimin tekrar seçilmesi ile sonuçlanmıştı. Kongreden kısa süre sonra Seyit İçgül, sportif direktör koltuğuna oturmuş, Emre Yıldız ile resmi olmayan bağlılık sonlanmıştı. İlerleyen süreçte ise basın sözcüsü Hüseyin Aytekin’de istifa ederek ayrılık kararı almıştı.
Hazırlık Dönemi
Temmuz başında Ankara’da Kemal Özdeş liderliğinde toplanan Ankaragücü, henüz bir ay geçmeden Kemal Özdeş'i göndererek yerine Cihat Arslan’ı takımın başına getirmiş ve sezon öncesi kamp çalışmalarına Kayseri’de devam etmişti. Herkesin "Ne oluyor ?" dediği dönem içinde takımın iskelet kadrosu korunmuştu. Ayrıca Mahmut Tekdemir, Osman Çelik, İsmail Çokçalış, Diogo ve Yusuf Gültekin kampa katılarak kadroya dahil edilmiş, takım burada yapılan iki hazırlık maçından sonra TSYD kupa finalini beklemeye başlamıştı.
TSYD Kupası ve takımın son durumu
Tarihe tanıklık eden bir organizasyonda takımlar 57. TSYD Kupası'nda karşı karşıya geldi. Her ne kadar eski heyecanını kaybetmiş gibi görünse de Ankara rekabeti açısından oldukça önemli bir kupa olan bu organizasyon , Ankaragücü'nün 4-0 gibi farklı bir galibiyeti ile sonuçlandı. Ankaragücü, ezeli rekabette öne geçerken kupanın ilk sahibi Gençlerbirliği, lig öncesi çok hazır bir görüntü sergilemedi.
Ankaragücü, yeşil zemine Mahmut Tekdemir ve Diogo hariç geçen sezon kadrosuna bulunan oyunculardan kurulu bir kadro ile sahaya çıktı.
Tabii, geçen sezon iskelet kadronun korunması bu süreçte transferden daha önemli bir argüman olarak dikkat çekti diyebilirim.
Ancak iskelet kadronun korunmasına rağmen yine birçok çok eksik göze çarptı. Özellikle santrfor ve merkezde yeterli bir oyun aklının olmaması en çok dikkatimi çeken bölgeler oldu. Bunun haricinde sol bek ve stoper konusunda yeterli isimlerin olduğunu söylemek zor.
Ankaragücü'nün mevcut görüntüsünde görülemeyen temel problemi, merkezde oyunu yönlendirecek, oyunun iki yönünü oynayabilen, baskıdan kurtulan, ligin kalitesine göre bir oyun liderinin olmamasıdır. Teknik direktörün önde baskı, rakip sahada oyun gibi söylemlerinden sonra 6-8 olarak düşünülen Tolga ve Ali Kaan, her önde baskıya gittiğinde rakibin oradan çıkardığı her top, bloklar arası mesafeyi genişleterek geçişlerde rakiplere çok fazla alan bırakıyor. Ali Kaan kesinlikle ilk 11 oyuncusu olarak düşünülmemeli. 8 numaraya, bahsettiğim özelliklere göre Süper Lig’de düşünülerek bir oyuncu kazandırılmalı. Cem Tuna Türkmen ve Mahmut Tekdemir 6-8 numarada bu işleri yapacak özellikli oyuncular, ama uzun maratonda ne verebilirler, soru işareti.
Aynı zamanda sezon sonu sancısız Super Lig için sırtı dönük oynayabilen, savunma arkası koşu özelliği olan fuleli bir santrafor, savunmaya liderlik yapacak bir stoper ile topu yine ligin kalitesine göre kullanabilen bir sol bek transferi mutlaka şart.
Ancak gerçekçi olmak gerekirse, Mert Çetin’in dönüşü ve Diogo hamlesinden sonra diğer transferler, Mahmut Tekdemir ile Osman Çelik’in stoper oynama özelliklerini düşününce oraya bir transfer daha yapılacağını düşünmüyorum.
Gençlerbirliği maçını ön tarafta oynayan kaliteli ayaklar sayesinde tempo bile yapmadan kazanmamız, sezon öncesi sizleri yanıltmasın. Her yıl klişe olan “1. Lig bu sene çok zor olacak.” söylemi cidden bu sezon geçerli. Ligden düşen takımların bir oyun ezberi olması ve çıkan takımların yaptığı transfer hamleleri ile ligde mücadeleyi arttırmaları, bunun yanı sıra geçen sezon play-off da elenen Kocaelispor gibi takımların çok ciddi transferler yapmaları, her geçen yıl biraz daha 1. Lig’in gediklisi olan birçok çok takımın sahne alacağı bu yıl, geçmiş sezonlar içinde en çekişmeli sezon olacak gibi duruyor.
Ankaragücü yönetimine düşen, bunları göz ardı etmeden eksik olanı doğru bir şekilde fizibilite edip lig başlamadan doğru şekilde hamleler yapmak olacaktır.
FAHRETTİN TÜRKCAN
Çok şükür skor taraftarı olmadık, nerde oynasa takımımız orda destekleriz…takım düşünce üzüldük kahrolduk ama armaya küsmedik. Bizim işimiz taraftar olarak o büyük armaya her zaman destek olmak ligin başlamasına bir haftadan az kala kaos çıkarmak değil
Özgür
05-08-2024 13:12