Öyle bir maç oldu ki düğüne giderken adeta kendimizi cenaze evinde bulduk. “Aldık” dediğimiz 3 puanın dakikalar içinde sabun gibi avucumuzun içinden kayıp gittiğine şahit olduk. Belki de sezonun en kahredici yenilgisini aldık. Son haftaların en formda ve 11 haftadır yenilmeyen takımı Sivasspor bu hafta kiminle oynasa maçın favorisi gösterilirdi. 78. dakikasına 2 farkla önde girdiğimiz maçı galip tamamlayabilseydik sadece puan olarak değil moral olarak da büyük avantaj yakalayıp inanıyorum ki ligde kalacaktık. Olmadı. Ancak henüz bu hikaye bitmedi.
Tam savunmanın göbeğindeki sorunu çözmüşken Mustafa Akbaş’ın sakatlığına bir de Arda’nın yokluğu eklendi. Gradel, Yatabare, Kayode, Robin Yalçın, Faysal Fajr, Erdoğan gibi etkili oyuncular karşısında savunmamızın zorlanacağını düşünüyorduk. Maçtan önce bir puana razıydık. Ancak sahada beklentimizin üzerinde bir Gençlerbirliği vardı.
Ankaragücü maçında 45 dakika oynayabildiği etkili futbolu bu maçta 60 dakikaya çıkaran Gençlerbirliği rahat bir galibiyet alacağı izlenimini verdi. Kanatları çok iyi kapatan, takım halinde iyi savunma yapan ve tek paslarla ileride gol şansları bulan Gençlerbirliği karambol ortalar ve uzaktan şutlar dışında rakibine pozisyon vermedi. Diego ve Johanson’un güzel golleri ile ilk yarıyı 2-0 önde tamamladı. İkinci yarıya üç oyuncu değişikliği ile başlayan Sivasspor 60. dakikadan sonra yorulan Gençlerbirliği karşısında baskı kurdu. Zira yetenekli oyunculardan oluşan rakibini durdurabilmek için Gençlerbirliği takım halinde çok efor sarf etmek zorunda kaldı. Çetin bir mücadeleye sahne olan maçta Gençlerbirliği’nin zaten dar olan kadrosu sakatlıklar ve salgın hastalık nedeni ile kulübeden fazla alternatif sunamıyordu. Sezon başında bu yana forma şansı bulamayan ve sakatlıktan yeni çıkmış, fiziksel olarak henüz yeterli olmayan oyunculardan oluşuyordu.
60. dakikadan sonra sahada başka bir oyun vardı. İleri çıkmakta zorlanan Gençlerbirliği Lima ile üçüncü gol şansını değerlendiremedi. Lima o golü atabilseydi maçı bitirecekti. Artan Sivasspor baskısı karşısında yorulan Gençlerbirliği savunması açıklar vermeye başladı. Lima - Murat Yıldırım değişikliği takımın direncini artıramadı. Lima sahanın iyilerindendi. 78. dakikada gelen golden sonra Gençlerbirliği’nde telaş başladı. Sürekli sağ kanattan ortalar yapan Erdoğan’a önlem alınca bu kez sol kanatta Gradel boş kaldı. 83. dakikada kale sahasına yerden gönderdiği topta Diego’nun ağır kalması ve Nordfeldt’in çıkmaması beraberlik golünü getirdi. Bu golden sonra yeniden galibiyeti arayan Gençlerbirliği kaleci ile karşı karşıya kalacağı anda Murat’ın formasından çekildiği pozisyonda penaltı bekledi. Yine savunmanın zincirleme hatası sonrası son saniyede kendi kalesine attığı gol ile Gençlerbirliği yıkıldı. Sivasspor kulübeden gelen oyuncularının oyuna katkısı ve kaydettiği iki gol ile maçı son saniyede kazanmayı başardı.
Maçın son yarım saatinde oynadığı futbol ile Sivasspor üstünlük kurdu ve galibiyeti hak etti denebilir. Kadro olarak Sivasspor’un Gençlerbirliği’nin çok önünde olduğu aşikar. Ancak bu bir taktik maçıydı ve Gençlerbirliği’nin taktiğinin tuttuğunu söyleyebiliriz. Baskı yemesine rağmen Gençlerbirliği sahadan galibiyetle ayrılabilirdi. Öyle maçlar izliyoruz ki 90 dakika baskı yiyen takımlar maçlarını kazanabiliyor. Yine futbol şansı Gençlerbirliği’nin yanında değildi.
Bu maçta kaybedilen puanlar telafi edilir. Ancak neden olduğu öz güven kaybı sonraki maçları etkilememeli. Zira önümüzdeki haftalarda oynayacağı rakiplerinin Sivasspor kadar becerikli oyuncuları bulunmuyor. Ligin son 5 haftasında Gençlerbirliği’nin hedefsiz kalmış takımlarla oynayacak olması bir avantaj. Takım oyununun her maçta gelişim gösterdiğine şahit oluyoruz. Kulübedeki oyunculardan sürpriz bir takviye gelirse bu 60 dakikalık etkili oyun maçın tamamına yayılabilir.
Gençlerbirliği’nin oyuncuları ellerinden geleni yapıyor ve terini son damlasına kadar sahaya akıtıyor. Sivasspor maçında gösterdikleri performans yapılan hatalara rağmen alkışı hak ediyor. Haydi çocuklar, bu maçı aklınızdan silin. Aynı futbolu Kayserispor karşısında oynamanız halinde maçı kazanırsınız ve ligde kalma yolunda dev bir adım atmış olursunuz. Yüzünüz yere, gönlünüz dara düşmesin. Sezon sonunda gülen takımlardan biri de biz olalım.
Yorum Yazın