Ümraniyespor galibiyetinden sonra oyun olarak zaten tatmin edici bir futbol oynamayan Ankaragücü'nün, Adanaspor, Altınordu, Balıkesirspor ve Samsun maçlarından sadece ligin dibinde 70 dakika 10 kişi oynayan Balıkesirspor haricinde galibiyet alamaması bizleri umutsuzluğa yöneltmiş, oyun olarak zorlanan Ankaragücü'nün skor üretememesi ile gelen stres doğal olarak hedefe Mustafa Dalcı'yı koymuştu.
Samsunspor karşılaşması ve öncesi oynanan kötü futbol, Erdem Özgenç ile yaşanan sıkıntılar, camianın Mustafa Dalci ile problemlerinin pik yaptığı dönemde Ankaragücü'nün ileri gidebilmesi için bir devrime değil, evrime ihtiyacı olduğu, bu evriminde sportif bir değişim olması yönündeydi.
Ancak o süreçten bugüne kadar farklı hikayeler ile zorlanarak 5 galibiyet almış bir Ankaragücü var. Bu 5 karşılama içinde dün oynanan Denizlispor karşılaşmasının belli bölümü haricinde yine rakibi açmakta, sete hücumda, oyun kurmada ciddi sorunlar gözükse de Ankaragücü'nün Denizlispor karşılaşmasında ilk yarı oynadığı arzulu ve ön bölge oyununu görünce tekrar bir evrime ihtiyaç olduğu fikrinde ısrar etmek istiyorum.
Şuan rakip ile puan farkının 7 olması ve kalan 15 maçın 10 tanesinin Ankara'da olması bizim için büyük avantaj. Bugün ihtiyaç duyulan değişim sahada oynanan oyunun Denizlispor karşılaşmasının ilk yarısında oynamaya çalıştığımız oyunun bir benzeridir. Bu oyunu da sahaya yansıtacak kişi Mustafa Dalcı'dır. Ligin 2. Devresini daha rahat geçmesi için Mustafa Dalcı'nın maç maç bu oyunda ısrar etmesi gerekli.
Diğer bir önemli konu ise mutlaka Ankaragücü'nün gol sorununa çare olacak bir santrfor transferidir…
Atılan 34 golden 23 gole defans oyuncuları direk katkı verdi. Kalan 15 haftada defans oyuncularının geçmiş maçlarda olduğu gibi olağanüstü katkı vereceğinin bir garantisi yok. Bize mutlaka savunma arkası koşu atabilen, pres özelliği olan, pas oyununa katılıp, sırtı dönük oyunu oynayabilen bir oyuncu gerekli. Edin Dzeko alınsın demiyorum ama bu ligin kalitesinde Eren'i yedekleyecek değil direk 11 oynayacak gol yükünü çekecek, maç kazandıracak bir forvete ihtiyacımız var. İşin maliyet kısmı doğru hesaplanıp Lukasik ve Hasan Huseyin'de doğru değerlendirilmeli devamında santrfor transferine odaklanılmalı.
Ankaragücü'nün kalan 15 haftalık dönemde lehine olan durumu devam ettirmek tamamen kendi elinde. Yapılacak forvet transferi, sakatların geri dönmesi ve Mustafa Dalcı'nın takım oyununda yapacağı evrim şu dönem içinde önemli. Önümüzdeki haftalarda alacağımız maksimum puanlar ile Erzurumspor karşılaşmasına çıkıp oradan puan ve puanlar ile dönebilirsek bu işi büyük ölçüde bitirebiliriz.
Benim gibi düşünen herkesin tek endişesi ilerleyen süreçte bir kazaya uğramamak. Bu süreçte bizlerde dahil herkesin üstüne düşeni yapıp sene sonunda ligin zirvesinde bu ligi bitirmek tek beklentimiz.
Ankaragücü'nün bu yıl Süper Lig'e çıkmaktan başka çaresi yok.
Zorda olsa geliyoruz, gelmek istiyoruz...
Yorum Yazın